FOODinLIFE Gastronomi Yayınlarına Teşekkür Ederiz

2012 İKA DÜNYA AŞÇILAR Olimpiyatı Öncesi TAF Başkanı Sayın Yalçın MANAV ın yanlış anlaşılan açıklamalarını cevaplandırdığımız yazıyı yayıncılık ilkeleri doğrultusunda kamuoyuna sunmuştur. Sayın Gökmen SÖZEN ve ekibini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Her iki yazıyı da aşağıda takipcilerimiz ve sektörün bilgisine sunuyoruz.

Food in Life - Yiyecek, İçecek, Mekan ve Gastronomi Kültürü Portalı
M. Vasfi Pakman, TAF Başkanı Yalçın Manav’ın Sözlerine Yanıt Verdi
Eklenme Tarihi : 10.09.2012 – 12:20:49
Almanya’nın Erfurt kentinde 6 – 9 Ekim tarihleri arasında yapılacak olan 2012 IKA / Dünya Aşçılar Olimpiyatları’na Türkiye’den birçok aşçı katılıyor. 28.08.2012 tarihinde FoodinLife Gastronomi Yayınları olarak TAF Başkanı Sayın Yalçın Manav’ın haber metnine yer vermiştik. Tüm Aşçılar Federasyonu Başkanı Yalçın Manav’ın geçtiğimiz günlerde Vasfi Pakman’ın konuşmalarına hitaben yazdığı yazıya Pakman cephesinden yanıt geldi.
TAF Başkanı Sayın Yalçın Manav ve ekibinin FoodinLife Gastronomi Yayınları’na 28.08.2012 tarihinde gönderdiği haber metni birebir aynı şekilde sitemizde yayınlanmıştır. Nitelikli haber anlayışımız ile sektörü bilgilendirmek amacıyla metinler üzerinde değişiklik yapmadan haber yayınlamayı sürdüreceğiz. Kamuoyunun bilgisine.Vasfi Pakman’ın TAF Başkanı Yalçın Manav’ın yazısına karşılık verdiği yanıt niteliğindeki yazı şöyle;Sayın Food in Life yönetimi,
Malum haberinize cevaben sunduğum; Aşağıdaki yazımı ve ilişikteki yazıları lütfen ve aynen yayınlamanızı rica ediyorum. Türkiye ve Dünya Türk Gastronomi camiasında huzursuzluk yaratan bu tarz açıklamaların, ülkemiz ve ilgili sektörler açısından olduğu kadar, yayıncılık terbiyesi açısından da değerli kuruluşunuza, yararlı olmayacağına inanıyorum. Kesinlikle bir yanlış anlama veya yorumlamadan kaynaklandığına inandığım, yayınlamış bulunduğunuz ” talihsiz metnin ”
olimpiyat’lar öncesi, ekiplerin ve insanlarımızın moral değerleri açısından düzeltilerek, telafi edilmesinin bu desteğinizle mümkün olacağını  zannediyor, teşekkürlerimle birlikte hayırlı yayınlar ve başarılar diliyorum.
Saygılarımla,
M.Vasfi PAKMANSayın ilgililerin, Türk basınının, derneklerimizin değerli üyelerinin ve kamuoyunun dikkatine!Ben M. Vasfi Pakman olarak, ne bu sebeple, nede geçmişte herhangi bir sebeple; TAF ve Sayın Başkanı Yalçın Manav başta olmak üzere, hiçbir kişiyi, kurum ve kuruluşu eleştirmediğimi, yermediğimi, bahsini dahi etmediğimi, özellikle ve altını çizerek beyan ederim. Herhangi bir eleştirime ait sesli veya yazılı kaydın bulunmadığını, haberi üretenlere, TAF ve Sayın başkanına ( kanuni haklarım baki kalmak kaydıyla ) saygıyla duyururum.Bu haberin aksine; Şahsi web siteme bakıldığında, Sayın Manav’ın çalışmalarını Ekonomi Gazetesi’ndeki Gastroturizm köşe yazılarımda nasıl takdir ettiğim çok net görülebilir. Kendisi ne düşünür bilemem ama; Sayın Manav, benim 25 senelik dostum, değerli bir büyüğüm, meslekdaşım vede Malatyalı hemşehrimdir. Diğer bir yönden ise; Bu günkü TAF’ın kurucusu olan Mutfak Profesyonelleri Derneği 1994 yılında büyük ve titiz çalışmalarım neticesinde, tarafımdan kurulmuş olup, o günkü kanunlar dolayısıyla dernek üyesi olmayan devlet memurları için gereken iznin, dönemin Sayın Turizm Bakanından alınmasına, kendisinin kurucular kuruluna dahil edilmesi ve başkan seçilmesine katkım olmuştur. Hala Kurucusu olma şerefini taşıdığım, ülkemizin ilk aşçılık ve gastronomi konulu sivil toplum kuruluşu olan Mutfak Profesyonelleri Derneği’ne yaklaşık 8 yıl Başkan Yardımcısı olarak hizmet verdim. Türkiyenin ilk Aşçılar yarışmasını ve ilk Londra Grandprixi’ne genç Aşçılarımızın katılımını bizim yönetim kurulumuz gerçekleştirdi. Bunu yıllarca, diğer yurt içi ve dışı yarışmalar ve etkinlikler takip etti. Türk Turizmine ve Gastromomisine yeri doldurulamayacak hizmetler veren, TAF’ın değerli başkanını, bu yoğun çalışma döneminde; Böyle bir konuyla tahrik ederek, dikkatini dağıtan, performansını kısıtlayan, dostlarından kopartmaya çalışan ve de bunu dost gözükerek yapanları, bana da böyle yoğun bir dönemde ve hiç istemediğim halde, sıkıntısını çektiğim zamanı kaybettirerek, bu yazıyı yazdıranlar içinse söyleyecek bir şey bulamıyorum.Ayrıca; Bu haberde çarpıtılarak belirtildiği şekilde, hiçbir mecrada (TV, Gazete, Mecmua, Web sitesi) “Türkiye’yi temsil” gibi bir iddiayı benim ve Euroturk şeflerden hiçbirinin asla ifade etmediğimi bir kere daha Sn.Manav, Sn.Yayın kuruluşu ve gerçeklerin, gerçek sahibi kamuoyu ile paylaşırım. ( Hürriyet Gazetesinin yurtdışı baskısında, bana atfedilerek yapılan haberdeki ifade, Sn.Muhabir tarafından konmuş olup, haberin mesnedi olan yazımızda bu ifadenin bulunmadığı açık ve net olarak görülebilir. Aynı metin, aşağı yukarı aynı tarihlerde ve de tam metin olarak Food in Life sitesinde de yayınlanmıştır. )

Başka bir yönden bakıldığında ise; Türkiye’yi Aşçılık’ta, Sporda, Eğitimde v.s konularda ” temsil etme ” yetkisi hiç kimsenin ve kuruluşun inhisarında olmadığı gibi, bu konuda her hangi bir imtiyaz sahibi’de olunamaz. Bu doğal bir vatandaşlık hakkıdır, özgür dünyanın, bizler gibi özgür ülkelerinde yaşayan özgür insanları; Kimin ülkesinde ve kimin bayrağı altında yaşıyor, çalışıyor ve yarışıyor olursa olsunlar bu hakkı kullanmaktan alıkonulamaz, men edilemezler. Ancak, öncelikle belirttiğim gibi: Yayınlamış olduğumuz  Euroturk Chefs Culınary Team ” hakkındaki bilgilendirme dosyamız’da da ayrıca; Bu konuda hiçbir iddiamızın olmadığı açık ve net bir şekilde görülebilir. Herkesin içi rahat olsun ! Bizim; TAF ve Sayın Manav’a saygı ve sevgimizin dışında hiç bir özel duygumuz, husumetimiz kesinlikle yoktur vede olamaz !.
Her zaman davetine, işbirliğine, öneri ve arzularına açık olduğumuzu tekrar etmekten onur duyarım.

Ben Vasfi PAKMAN olarak;  LMD / Lezzet Markaları Derneğinin ve TÜMAPED / Tüm Mutfak ve Ağırlama Profesyonelleri Meslek Eğitim Derneklerinin Yönetim Kurulları Başkanı, Verein Der Europaisch-Türkischen Köche und Gastronome e.V ve Haberciler Derneğinin Yönetim Kurulları Başkan Yardımcısı, Sn. HİSARCIKLIOĞLU Başkanlığındaki, DEİK / Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve DTİK / Dünya Türk İş Konseyi’nin Avrupa Bölge Komitesi Meclis Üyesiyim. Bu konsey tarafından bana verilen görev : ” Avrupa’da ve Dünya’da Türkiye Diyasporası ” geregi Yurt dışında Türk Mutfağını, Türk restaurantları ileTürkiyeyi tanıtmak ve Yeme içme mekanlarına yeni bir imaj ve vizyon kazandırmak ” la ilgili çalışmalarda bulunmaktır. ( Bakınız EKLİ 2. Dosyada TURCOMONEY’de yayınlanan Makale ) Konseye sunduğum ” EN İYİ LOBBY YEMEKLE ve YEMEKTE YAPILIR ” sözümün arkasında olarak, AVRUPA’da bilhassa ALMANYA’da Gastronomi ve Mutfak Konusunda bizden çok daha ilerde olan İTALYAN, ÇİN, YUNAN ve İSPANYOL gibi milletlerin aşçı ve gastronomlarına ait derneklerin kabul edilmediği WACS / Dünya Aşçılar Konfederasyonu’nun Kurucusu ve en güçlü üyesi: VKD / Alman Aşçılar Federasyonuna, Avrupadaki TÜRKLERİN kurduğu bir derneği kabul ettirme başarısını sağladım. AB içindeki bu çalışmama, bilhassa Türkiyedeki Basın’dan, Aşçı ve sektör derneklerinden takdir beklerken, tenkid edilmem beni ziyadesiyle üzmüştür. Hatırlanacağı üzere geçmişte de ülkemize yabancı şefleri ben getirmiş ve genç aşçılarımızla gelişmiş mutfakların temsilcilerini tanıştırmıştım. Yurt dışında çeşitli ülkelerde, yabancı şeflerle ilk diyaloğları ben kurmuş, genç şeflerimizi bu ülkelere ben götürmüştüm. Bunlar benim yanlışlarım’mıydı ? El Cevap; Tabii ki hayır ! Kim nederse desin ve ne düşünürse düşünsün: Ben ve Derneklerimdeki üyelerim, arkadaşlarım; Mutfağımızı, Mutfak Sanatçılarımızı, Markalı Lezzetlerimizi ve Mekanlarımızı kısacası :Ülkemizi, Lezzeti Yaratanların ( AŞÇILARIN ) ve Lezzeti Sevenlerin ( gurmelerin ) zirvesindeki bu seçkin insanlara tanıtarak, sevdirerek üzerimize düşen lobicilik görevimizi yine de  yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Bu konunun tabiidir ki; Yukarıda bahsedilen konu ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bana göre, yukarıda da belirttiğim gibi; bu çalışmalar
” Her Türk vatandaşının yapması gereken bir vatan hizmeti ve insanlık gereğidir. Aksini düşünmek, yani  Almanların Gururu oldun, Alman Aşçılarla birlik olup, ülkene ve milletine yanlış yapıyorsun ” diye yorumlamak, bence, en katı milliyetçilige dahi, hiçmi hiç sığmayan, ifade sahiplerinin eğitim durumlarıyla orantılanamayan,
en önemlisi globalleşen dünya’ya da hiç yakışmayan çağ dışı ve çok ilkel bir yaklaşımdır. Farklı kulvarlarda yarışan veya çalışan kişi ve kuruluşlar arasında gereksiz bir ” Kayıkçı Kavgası’na ” ortam sağlayarak, reytinğ uman, bir takım tenkitler üreterek insanları kışkırtan Web Sitesi Yazarlarına: Bir basın mensubu, tecrübeli bir meslekdaşları olarak, sesleniyor; Öncelikle  ” Kişileri Diyaloğa ” davet etmelerini, olumlu çözümler üretmelerini tavsiye ediyorum. Bu vesileyle aklıma gelen; 2008 Ekim’inde, Türkiye Turizm’de yazdığı bir yazıyı hatırlayarak, değerli meslekdaşım Özkan abime soruyorum. Milli ve Resmi Havayolumuz THY, Memleketimizde Futbol takımı bulamadı’da mı, Barselona’ya sponsor oldu ? T.C Kültür ve Turizm Bakanlığımız niçin Türk Turizmi’nin dünya tanıtımlarını her yıl yabancı reklam ajanslara veriyor ? Nürnbergli TÜRK Tekvandocu olimpiyatlara Türkiye adına katılınca ” iyi “de, Berlinli TÜRK futbolcu dünya kupasına Almanya adına katılıncamı ” kötü ” oluyor? Almanyada kurulan ve oradaki insanlarımıza dini bilgiler vererek, ibadetlerini sağlayan Cami dernekleri, o ülke kaunlarına göre kurulmadımı ? Biz’de Almanya’da insanımızın yaptığı işlerle ilgili öncü bir dernek kurduk ve bir çok iş koluna da örnek olduk ! Bu tarz örnekler çoğaltılabilir. Ancak ne konuda olursa olsun Ülkemizin, insanımızın, marifetlerimizin LOBBY’sini yapmak için, ya bu grupların ya içinde olmak ( Bizim yaptığımız gibi ), yada onlara yaptırmak Bakanlığımızın yaptığı gibi ) en iyi ve akılcı çözümlerdir. Millet olarak; Bunu kabul ve hazmedersek, mutlu olur ve hedeflerimize ulaşabiliriz. Yoksa komşumuz Yunanistan’ın durumuna düşer, yanlız kalırız. Son yıllarda, Türkiye’yi yöneten hükümetlerin, dünyada sağladığı ticari, siyasi, sanatsal, sportif ve kültürel itibar, ülkemize ve ülkemiz insanlarına yurt dışında maddi ve manevi imkan kapıları açmakta, kazanç ve başarılarını arttırmaktadır. Kamu oyunu etkileyen değerli yazarlar ve yayınlar’dan bu rüzgarı iyi izlemelerini ve yurt içine iyi yansıtmalarını rica ediyorum. Lütfen ne bizim için, nede bu tarz faaliyetlere soyunan, diğer duyarlı ve sorumlu Türk Vatandaşları için çarpık ve çağ dışı görüşler üretmeyin, bilakis teşvik edici olun, bu kişilerin girişimlerinin devamı ve başarıları için onlara moral verin, yapıcı yönde yol gösterin. Bu başarılar ne o şahısların, ne o veya bu ülke dernek ve federasyonlarının değil, tüm ülke insanlarının gönüllerinindir. Gönüllerin’se sahibi, jandarması, başkanı, patronu yoktur ! Bu sebeple, yanlış yorum ve anlaşılmalara zemin yaratmayın. Gönülleri yaralamayın, kırmayın, ülkemizin ve insanımızın” değişen dünya üzerindeki hızlı yükselişini ” engellemeyin. Ancak yine de bu konuda ısrarcı olan kişi ve zihniyetlerle, her ortamda tartışmaya, insanımızın eğitimine katkı ve dünya görüşünü objektifleştirme yönünde hizmete ve yardıma, zamanım ve sağlığım imkan tanıdığı oranda hazırım.

Saygılarımla,
M.Vasfi PAKMAN

29.08.2012 tarihinde, TAF Başkanı Sayın Yalçın Manav’ın Vasfi Pakman’a ilişkin yayınladığı haber ise şöyle.

TAF Başkanı Yalçın Manav’dan Vasfi Pakman’a Sert Eleştiri

Almanya’nın Erfurt kentinde 6 – 9 Ekim tarihleri arasında yapılacak olan 2012 IKA / Dünya Aşçılar Olimpiyatları’na Tüm Aşçılar Federasyonu Milli Takımı 32 kişilik ekiple katılıyor. Büyükler, gençler ve bölgesel kategorilerinde milli takımlar sebze oymacılığı, marzipan (badem ezmesi), yağ, şeker ve düğün pastası kategorilerinde de bireysel yarışmacılar yarışacaklar. Gastronomi dünyasının en prestijli organizasyonlarından olan IKA Dünya Aşçılar Olimpiyatları’nda TAF milli takımı 5 farklı kategoride ülkemize madalya kazandırmak için yarışacak. TAF Başkanı Yalçın Manav bu büyük organizasyon öncesi düşüncelerini dile getirirken Vasfi Pakman’ın basında çıkan haberlerine ilişkin tepkisini kamuoyuna bildirdi.

TAF Başkanı Yalçın Manav konuya ilişkin açıklamalarda bulunurken Vasfi Pakman’ın eleştirilerine de sert yanıt verdi. İşte Yalçın Manav’ın Vasfi Pakman için söyledikleri; “Bizler bu büyük organizasyon için var gücümüzle çalışırken Almanya’nın Türk gazetelerinde ve Türkiye’de gastronomi alanında yayın yapan bazı mecralarda ilginç haberlere rastladık. M. Vasfi Pakman adıyla yer alan haberlerde Almanya’da ki organizasyonda Türkiye’yi temsil edeceği bilgisi kullanılmış. Yaptığımız araştırmalarda öğrendik ki Alman Federasyonu üzerinden yarışmaya başvuru yapılmış ve kabul edilmiş. Geçmişimizde bunca başarı ve bunca mücadele dururken ve Alman Federasyonu üzerinden yapılan bir başvuru ile yarışmaya katılan Vasfi Bey’in Türkiye’yi temsil edeceğine dair açıklamalarını federasyonumuz ve şeflerimiz adına saygısızlık olarak yorumluyoruz. Doğru anlaşılabilmesi için konunun detaylarını kamuoyu ile paylaşma gereği duyduk. Takdiri Türk gastronomi dünyasına bırakıyor şeflerimiz ve federasyonumuz adına kararlı mücadelemizin süreceğinin sözünü veriyorum.”